bugün

entry'ler (347)

gözü çizdirmek

erken yaşta yapılmaması gereken operasyon. 18 yaşında yaptırılır yaş 27 olunca tekrar geri döner miyop ve daha da artmış bi numarayla. tekrar çizdirmek istenir fakat gene geri geleceği öğrenilir çünkü orta yaşlara kadar göz numarası ilerlemeye devam eder. istediğin kadar çizdir geri gelecek. en azından 25 yaşına kadar kesinlikle yapılmaması lazım. beni 9 sene idare etti sağolsun ama şimdi kullanmayı hayal bile edemediğim lenslerle başbaşa bıraktı gitti.

trambolin

evde kullanmak için olanı zayıflamak isteyenler için ideal bi alet. hem sıkıcı değil hem de çok yararı var. internetten araştırılırsa bir sayfa dolusu yararı okunabilir. bana bir günde bir kilo verdirmiştir efenim. tabi rejim de var. fiyatıda 70tl civarındadır internetten alındığında. iyidir hoştur tavsiye edilir.

tamam mıyız

bunun neresinde ağladınız acaba diye kafada soru işaretleri bırakan film. çağan ırmak söz konusu olunca beklenti büyük oluyor sanırım. filmin tek güzelliği eşcinselliği gayet sade ama duygulu bi şekilde özet geçmesiydi.

game of thrones

bir kere sardıysanız yokluğunda krize girmenize neden olan, lan ne seyredeyim oyalanayım daha aylar var yeni sezona diye sinirden böğürmenize yol açan dizi. hani böyle bazı sahneler gereksiz uzunluktadır ya da anlamsız gelir de hop atlarsın ya sahneden sahneye ha işte bu dizide nah atlarsın..nerdeyse her oyuncu ayrı bi başrol ve bizim gibi başrol oyuncum ölürse ne bok yerim düşüncesi yok kimin kafasını kim ne ara kesti anlamazsın. *

hobbit

sözlüklerden yorumlar okunup, gişe rekorları kırdığını ordan burdan duyarak resmen gaza gelerekten gidilen sonra totonuya baka baka çıkılan film.. hayatımda ilk kez bir filmin sonunu beklemeden çıktım arkadaş. çünkü son diye bi olay olmayacaktı sanırım hem sıkıcı hem gereksiz uzunlukta bir film yok yok film değil kabus.. ulan sözlük aynı şeyi life of pi filmi için yapma bari. doğru yönlendir beni lan. param gidiyor boşuna oluum..

evim sensin

uzun bir bilet kuyruğu sonucu ulaşabildiğimiz hay ulaşamasaydık iyiydi dediğimiz film. sevgili zorla bir türk filmine hemde özcan'ın oynadığı bi filme gitmeye ikna edilir sonra ise pişmanlıktan bu satırlar yazılır. efenim fahriye herkesin yorumunu haklı çıkrararak beni resmen tiksindirmiştir. o bebek gibi konuşacağım derken o zekasında gerilik sezdiren tavırlar nedir ya, şirin olacağım derken o iticilik nedir? kendisini onaltı yaşında lolipop mu sanıyor nedir.. özcan deniz hele o tulumuyla bi giriş yapmıştır ki leyla'nın gönlüne..yemede yanında yat..sanırsın brad ile leonardo birleşmiş özcan olmuş hay allam... merak edilecek bişey yok.. güzel bi türkü var bide kızına ağlayan bi baba görünce sen de ağlıyorsun o kadar..

marrakech

çeşme'yi coşturan mekanlardandır. içeri girerken adam eleyerek alıyorlar yok kıyafetleri süzüyorlar falan efsanelerine ben hiç rastlamadım belki yüksek sezonda olan olaylardır. gayet istediğimiz an girebildik güzelce eğlendik. bi kaç biraya 400 500 hesap ödedim laflarına kanmayınız, votkanızı 30tl'ye biranızı 20tl'ye içebilirsiniz. yanında çileklerden, zeytinlerden, çerezden oluşan atıştırmalıklar da cabası. personel de gayet ilgili alakalı ya da kız kıza tatile gitmenin avantajı da olabilir ama gördüğüm kadarı ile kızı da erkeği de gayet eğlenmekteydi. aya yorgideki her mekana olduğu gibi buraya da damsız girilmiyor biline.

kafe pi beach club

babylon beachdeki gibi boyunuzu aşan suya direkt dalma olayı olmayan, pembe koltukları ile çekici bir havası bulunan, gel gör ki iskelenin altında küçüklü büyüklü balıkları barındıran mekan. tek sorun balıkların fazla yer işgal etmesidir, korkan biri değilseniz sorun yok ama diğer türlü ayağınıza değen balığın korkusundan kıyıya nasıl çıktığınızı bilemezsiniz. babylon'a göre daha fazla genç müşteri kitlesine sahiptir. güzeldir. fiyatlar gözünüzü korkutmasın her mekanda olduğu gibi burda da ıcetea'yi 10 tl'ye içebilir, biranızı 12 tl civarında bir ücretle yudumlayabilirsiniz.

solemare

babylon ve kafe pi beachleri ile karşılaştırıldığında ön sırada yer alacak bir mekan.. gayet nezih bir oratama sahip. tek sorun personelin şımarıklığı ve ilgisizliği işte bu tek sorun da sizi ordan itelemeye yetiyor. bir kere gidilip bu garsonlar kendilerini ne sanıyorlar diyerekten diğer beachlere kaçabiliyorsunuz. siparişiniz siz açlıktan ölmek izereyken ancak gelebiliyor mesela dondurma geliyor ama kaşığı yok, kaşık istiyorsunuz " bakamam şuan ben çok yoğunum kendiniz gidin alın" diyecek kadar ukala insanları barındırabiliyor.. fiyatlar ise diğer yerler ile hemen hemen aynı kasmaya gerek yok.

fetih 1453

sözlükteki yorumlardan bilet bulmanın çok zor olduğunu öğrenerekten onu bunu arayarak bilet kuyruğuna girecek elaman aradıktan sonra şükür ki en ön sıradan boş koltuk bulabildik. boynumuz kırıla kırıla izledik uzun yıllardır böyle bi kalabalık, böyle tıklım tıklım dolu salon görmedim ben arkadaş. neyse uzatmadan ekşideki arkadaşlardan filmin yarısında çıkanlar olmuş bizim sözlükte onlara biraz giydirmişlerdi. ama gel gör ki doğru. saatlerce kuyrukta bekleyip bilet alabilip ilk yarıda çıkanlar bizde de oldu. çünkü ilk yarı harbiden sıkıcıydı abi.. era hatun beni baya bi baydı.normalde de haz etmediğim bi insandır kendileri. babası filmin sonunda noldu babayıda sallamadı zaten verdi şak hamile kaldı klasik türk filmi tadında mıymıy bi ilişki. hasan rolüne önce yakıştıramadığım ibrahim bey ise fena vücut yaparak olmuştur efenim oyunculuğunu da konuşturmuştur. fatih'in oğluna sarılması gözlerimi yaşartan mükemmel bi sahne olmuş. hele o çocukların babalarının ayağına atmaları kendilerini uff nasıl bi disiplin nasıl bi katılık.. lağımcıların boşuna ölmemiş olacağız diyerekten düşmanla birlikte kendi canlarına da kıymaları vatan için yapılanları güzel bi şekilde anlatmış.. ama malesef asker böyle hüzünlü bi şekilde kalırken aklımızda. fatih ise her işi askere ve maşallah hasana yaptıran biri olarak tanıtılmış.. çadıra girmiş çıkmıyor zorla çıkarıyorlar falan.. bizans imparatoru bile daha azimli gösterilmiş.. neyse sonuç olarak üç saat çok uzun bi zaman. fazla uzatılmış ya da onca saatin hakkını vermemiş. genede onca yabancı sinemaya giden bizler emeğe biraz hürmet göstererek gitmeliyiz, zaten mahşer yeri gibi olan salonlar böyle dolmaya devam etmeli..

kedi canını senin

son günlerde yorumlarda orda burda heryerde gördüğüm ve anlam veremediğim en iyisi ben biricik sözlüğüme bakayım neymiş yahu bu "kedi canını senin" fırtınası derkene linkten linke atlarkene okanın da bi videosunu buldum ahanda şudur inşallah http://www.youtube.com/watch?v=Id25NZ91r60&feature=related

the twilight saga breaking dawn part 1

serinin daha çok uzun süreceğini göstermiş filmdir. serinin önceki filmlerine gittiğim için buna da battı balık yan gider bu da çok matah bişey çıkmayacak ama gideyim diyerekten gidip ilk yarıda sıkıntıdan bayılma aşamasına geldiğim filmdir kendileri..ilk yarı paso sevişmeyle geçiyor o yüzden eğer sevgiliniz yoksa mal gibi gitmeyin sağ ve sol koltuğunuzdakiler öpüşmeye başlayınca filmden bi bok anlamıyorsunuz çünkü..ikinci yarı biraz daha iyidir,heyecanlıdır..bol kaslıdır..filmin son iki dakikasını salondaki kimse izleyemedi çünkü bitene yakın bi yazı geliyor ekrana ahanda bitti diyerek kalkıyorsun sen merdivendeyken film devam ediyor hepimiz ayakta durup bekledik saygı duruşu gibi bişey oldu..

vodafone

altı senelik ilişkimiz boyunca üç burgerking menüsünü beş tl'den vererekten ilk kez yüzümü güldürmüş olan operatör..

aft

oluşumuna üzüntü neden oluyormuş, strestenmiş yok efenim vitaminsizliktenmiş diyerekten hep mışlı mişli cümlelerle tanımı yapılan boktan hastalık.. demin kendisinden intikam almak için var gücümle dudaklarımı ellerimle gererek kanattığım illet.. evet manyak etti bu hastalık beni, yıllardır yerlerde sürükledi.*

beyaz show

yeni sezonun ilk bölümünde bi bakayım gene aynı bayatlıkta olmamıştır belki derken, kuzey hep üstünü çıkarıyor güney ne yapacak esprisiyle beni gülmekten öldüren program olmuştur. uyumak bile daha eğlenceli.

yaran facebook mesajları

-bavul? evet sazan avı için güzel bi yöntemdir ne bavulu falan diyeceksin çünkü.
-bu güzellik abidesini tanıyor olabileceğin kişiler bölümünde gördüm ve eğer senin açından sıkıntı olmayacaksa tanımak isterim.
-sizi boğaziçi kampüsünde görmüş olabilir miyim? ben orda okuyorum diyor yani mal arkadaş.
-aman tanrım sen yeryüzüne inen nasıl bir meleksin böyle allahım sanki seni hafta sonu mesai kalıp özene bözene yaratmış maşallah tütütü ! çarpıl çarpıl da gör abicim..
-burun estetik değil mi? ben doktorumda.. off fena yalanlar ya ne biçim sallamalar.. komedi..

requiem for a dream

öyle televizyonda kesilip biçilmiş şekli izlenmemesi gereken, ilk yarıda sıkan ama sonra feci saran bir film. mal gibi izlersen çaresiz bi anne ile uyuşturucu bağımlısı gençlerin yaşadıkları dram dersin, adam gibi izlersen düşünmekten başın ağrır.. boktan partilere katılarak krizlerini bastıran, sevgilisine çok aşık bi kız, aileden kopuk yaşayan, sevgilisini başkalarının yatağına atacak kadar dibe batmış bi genç, anne özlemi duyan arkadaşı ve hepsinin ayrı bi sonu.. oha lan feci etkiliyor şerefsiz film. müziğine ise laf söylemeye bile gerek yok.

the shining

gerim gerim gerilim filmi. hani filmin sıkıcı yerlerinde zamanı biraz ileriye alırsın hop heyecanlı bölümlere geçersin ya hah işte bu filmde böyle bişey yoktur. her saniyesini gözünü kırpmadan izlersin. bisikletiyle taytay gezip duran bu küçük çocuk şimdi kaç yaşındadır la du bi hesaplayayım diye bazı yerlerini kaçırmış olabilim ama o tamamen benim kendi takıntım.

kavak yelleri

uzun zaman sonra kanallarda belki adam gibi bir program vardır izlerim bi bakayım lan ne varmış yayın akışında diyerekten açtım neti baktım.. bakmaz olaydım ana kavak yelleri hala devam ediyor en son mineylen aslı sevişmiş olabir mi acaba diye düşünürken özeti okuduğumda kendimi evden koşarak uzaklaşırken buldum. ahanda dizinin bugün için özeti; öykü, babasıyla gitmeye karar veriyor. yıllar sonra aşkı bulan güven de, aşkının peşine düşüyor. mine, derya'yı alıp ortadan kaybolunca deniz yıkılır. mine ile kızının bir benzinlikte olduğunu öğrenen deniz, peşlerinden koşar. deniz ile mine, benzinlikte kavga ederler. derya, bu kavga sırasında deniz'in, babası olduğunuöğrenir ve ortadan kaybolur. herkes köşe bucak derya'yı arar. deniz ile mine, kayıp kızlarını ararlarken, kayıp aşklarını da yeniden keşfederler.güven ile öykü, öykü'nün babasıyla karşı karşıya kalır. babası, öykü'yü götürmek ister. öykü, kabul etmez. babası, güven ve diğerlerinin başına olmadık belalar açar. öykü, babasıyla gitmeye karar verir. güven, öykü'yü engellemeye kalkar ama nafile! güven yıllar sonra aşkı bulduğunu düşünürken, bunu ellerinin arasından kaçırmak üzeredir.derya gibi efe de kayıplara karışır. bunu duyan aslı panikler. deniz, kızını ararken yolda rastladığı biri onu hiç ummadığı bir yere götürür. Öte yandan güven, öykü'yü bırakmamaya kararlıdır. acaba güven, sevdiği kızı geridöndürebilecek midir? vallaha beyin bedava bak gerçekten..

ataevler

bursa adliyesinin bir kısmını çok yakında içine alacak yerdir kendileri. idari yargının tamamını ve adli yargıdan da aile ve iş mahkemelerini hüüüp diye içine çekmeye hazırlanmaktadır. bugün uluyolda bulunan bu mahkemeler en geç bayram sonrası ataevlerde yerlerini alacaklardır. tower plaza mal gibi öyle amaçsızca ortada dururken ve sanki merkezde başka yer yokmuş gibi 1 yıllığına 850 bin liraya kiralanan bu plazaya mahkemeleri taşımak ne mantıklı ne düşünceli ne adaletli bir karar.. *